Selamlar sevgili İstanbullu maceraperestler! Blogumuzun bu köşesinde yine tabuları yıkmaya, klişeleri çekiçle kırmaya ve hayatın renkli sokaklarında birlikte kaybolmaya geldik. Bugünkü konumuz, pek çok kişinin aklının bir köşesinde duran ama “Aman nereden başlasam, nasıl sorsam?” diye düşündüğü o meşhur soru: Travestilerle tanışmak.
Evet, yanlış duymadınız. O büyülü, ışıklı, bazen de biraz gizemli dünyanın kapılarını aralayıp, travestilerle nasıl daha samimi, daha gerçek ve daha eğlenceli bir şekilde tanışabileceğinizi konuşacağız. Ama baştan uyarayım, bu yazı “Şu sokağa git, şu numarayı ara” rehberi değil. Bu yazı, insanları insan olarak görme, empati kurma ve belki de hayatınıza bambaşka bir renk katacak dostlukların veya flörtlerin temelini atma sanatı üzerine bir geyik muhabbeti. Kemerlerinizi bağlayın, kahvelerinizi alın, çünkü klişelerden uzak, bol kahkahalı bir yolculuğa çıkıyoruz!
Önce Zihniyeti Reset’leyelim: Travesti Bir Uzaylı Değildir
Tamam, başlıktan da anlayacağınız üzere, ilk ve en önemli adımla başlıyoruz: Zihniyet. Çoğu zaman, medyanın veya kulaktan dolma hikayelerin bize pompaladığı bir “travesti” imajı var. Genellikle ya aşırı dramatize edilmiş ya da tamamen cinsellik odaklı bir figür. Şimdi o imajı alıp, nazikçe geri dönüşüm kutusuna atalım.
Travestilerle tanışmak istiyorsanız, öncelikle şunu kabul etmelisiniz: Karşınızdaki kişi, her şeyden önce bir insan. Tıpkı sizin gibi hayalleri, korkuları, sevdiği diziler, sinir olduğu trafik ve “Acaba akşam ne yesem?” derdi olan bir birey. Onu farklı kılan şey, kimliğini ve kendini ifade ediş biçimi. Bu bir kostüm değil, bir karakter değil; bu, onun ta kendisi.
Bu yüzden tanışma sürecine girerken aklınızdaki fantezileri, ön yargıları ve “acaba”ları bir kenara bırakın. Bir bankacıyla, bir öğretmenle veya bir sanatçıyla nasıl tanışıyorsanız, aynı doğallıkla yaklaşın. Çünkü eninde sonunda aradığınız şey bir bağ kurmak, değil mi? İşte o bağ, ancak iki gerçek insan arasında kurulabilir. Onu bir kategori olarak değil, Ayşe, Fatma, veya Helga olarak görmeye başladığınız an, doğru yoldasınız demektir.
Dijital Dünyanın Labirentleri: Online Tanışma Sanatı
Geldik zurnanın zırt dediği yere. Malum, devir teknoloji devri. Artık peynir bile sipariş ettiğimiz telefonlarımızdan yeni insanlarla tanışmak da en popüler yöntem. Peki, travestilerle tanışmak için dijital dünyayı nasıl daha etkili ve “insancıl” kullanabiliriz?
1. Uygulamaların Dili ve Edebiyatı
Evet, hepimizin bildiği o uygulamalar… Bazıları daha spesifik, bazıları daha genel. Ama hangi uygulamayı kullanırsanız kullanın, değişmeyen birkaç altın kural var:
- Profiliniz Sizin Vitrininizdir: Lütfen ama lütfen, bulanık, 10 yıl öncesine ait veya sadece karın kaslarınızı gösteren fotoğraflar koymayın. Yüzünüzün net göründüğü, gülümseyen, samimi birkaç fotoğraf işinizi görecektir. Unutmayın, karşınızdaki kişi de kiminle konuştuğunu görmek ister. Profilinize yazdığınız birkaç cümle de çok önemli. “Selam” yazıp bırakmak yerine, ilgi alanlarınızdan, ne aradığınızdan (ama dürüstçe!) bahseden kısa bir metin, sizi binlerce profilden ayıracaktır.
- İlk Mesajın Gücü Adına: “Slm, nbr, yer neresi?” üçgeninden acilen çıkıyoruz. Bu mesaj, karşınızdakine “Benim seninle sohbet etmeye niyetim yok, derdim başka” demenin en kısa yoludur. Onun profilinde ilginizi çeken bir detayı yakalayın. Belki sevdiği bir filmden, gezdiği bir yerden veya sadece gülüşünün ne kadar samimi olduğundan bahsedin. “Profilindeki o kedi senin mi? Çok tatlıymış, benim de tekir bir canavar var evde” gibi bir başlangıç, “selam”dan katbekat daha etkilidir.
- Sabır, Ey Mecnun!: Anında cevap gelmedi mi? Günde on beş mesaj mı attınız? Sakin olun. Herkesin bir hayatı var. Belki çalışıyor, belki arkadaşlarıyla dışarıda, belki de sadece telefonuyla ilgilenmek istemiyor. Israrcı olmak, tacize varan bir boyuta ulaşabilir ve sizi anında “engellenenler” listesine postalar. Unutmayın, kimse size cevap vermek zorunda değil.
2. Sosyal Medyanın Gücünü Küçümsemeyin
Instagram, Twitter gibi platformlar da artık birer tanışma mecrası. Özellikle trans bireylerin kendilerini ifade ettiği, aktivizm yaptığı veya sadece günlük hayatlarını paylaştığı hesapları takip etmek, onların dünyasını anlamak için harika bir başlangıç olabilir.
Buradaki anahtar kelime “etkileşim”. Sadece sessizce takip etmek yerine, paylaşımlarına (saygı çerçevesinde) yorumlar yapabilir, hikayelerine anlamlı yanıtlar verebilirsiniz. “Çok güzelsin” gibi klişe yorumlar yerine, paylaştığı bir düşünceye katıldığınızı belirten veya sorduğu bir soruya cevap veren bir yorum, çok daha samimi bir köprü kurar. Bu, karşınızdakine sadece dış görünüşüyle değil, fikirleriyle de ilgilendiğinizi gösterir. Bu yolla travestilerle tanışmak, daha organik ve arkadaşlık temelinde başlayabilir.
Gerçek Dünyaya Dönüş: Yüz Yüze Tanışmanın İncelikleri
Telefon ekranlarından kafamızı kaldırdığımızda, karşımızda kocaman bir İstanbul var. Peki, bu metropolde travestilerle tanışmak için nerelere gidebilir, nasıl davranabiliriz?
1. Mekan Seçimi ve “Mekanın Ruhu”
İstanbul’da LGBTİ+ dostu olarak bilinen, herkesin kendini rahat ve güvende hissettiği pek çok kafe, bar ve kulüp var. Bu mekanlar, yeni insanlarla tanışmak için harika bir başlangıç noktasıdır. Ancak buradaki amaç, ava çıkmış bir avcı gibi etrafı kesmek olmamalı.
Gidin, bir içkinizi alın, müziğin keyfini çıkarın. Ortamın enerjisine kendinizi bırakın. Unutmayın, bu mekanlar birçok insan için “güvenli alan” demek. Bu güvenli alana saygı duymak, oradaki herkesin en doğal hakkı. Gözünüze kestirdiğiniz birine yapışmak yerine, doğal akışına bırakın. Belki barda yan yana gelirsiniz, belki ortak bir arkadaşınız sizi tanıştırır, belki de sadece bir gülümsemeyle başlayan bir sohbet olur.
2. İlk Temas: “Merhaba” Demenin Ötesinde
Diyelim ki o an geldi. Göz göze geldiniz ve bir adım atmaya karar verdiniz. İşte o kritik saniyelerde dikkat etmeniz gerekenler:
- Saygı, Saygı, Saygı: Bu kelimeyi ne kadar kullansam az. Asla ama asla laf atmayın, kaba bir şekilde yaklaşmayın. Yanına gidip, “Merhaba, bir sakıncası yoksa tanışabilir miyiz?” gibi basit ve nazik bir cümle, en güvenli başlangıçtır. Reddedilirseniz de olgunlukla karşılayın. “Ne demek yok, sen kimsin ki?” moduna girmek, sadece sizin kalitenizi düşürür. Teşekkür edip uzaklaşmak en doğrusu.
- Sorulmaması Gereken Sorular: Lütfen, rica ediyorum, yalvarıyorum… İlk tanıştığınız bir travestiye “Ameliyat oldun mu?”, “Gerçek adın ne?”, “Ne kadar alıyorsun?” gibi sorular sormayın. Bu, yeni tanıştığınız birine “Maaşın ne kadar?” veya “Kilon kaç?” diye sormak kadar, hatta daha da kaba bir davranıştır. Bu tür özel konular, ancak aranızda bir güven ve samimiyet bağı oluştuktan sonra, o da eğer kendisi açarsa konuşulur. Unutmayın, travestilerle tanışmak bir röportaj yapmak değildir.
- İltifat Sanatı: İltifat etmek güzeldir, ama nasıl edildiği önemlidir. “Çok kadınsı görünüyorsun” veya “Hiç belli olmuyor” gibi iltifat sandığınız cümleler, aslında karşı taraf için aşağılayıcı olabilir. Çünkü bu, onun “normal”inin sizin standartlarınıza ne kadar uyduğunu ölçtüğünüz anlamına gelir. Bunun yerine, “Gülüşün çok güzel”, “Bu kıyafet sana çok yakışmış” veya “Enerjin harika” gibi daha genel ve kişisel özelliklere odaklanan iltifatlar, her zaman daha içten ve değerlidir.
Sohbeti Derinleştirmek: Klişelerden Gerçek Bağlara
Tebrikler! İlk adımları aştınız, telefon numaraları alındı veya bir kahve için sözleşildi. Şimdi sıra en keyifli ama bir o kadar da önemli kısımda: Sohbeti derinleştirmek ve o bağı kurmak.
Bu aşamada, onu sadece bir “travesti” olarak değil, bir birey olarak tanımaya odaklanın.
- Hobilerini, Hayallerini Sorun: Ne yapmaktan hoşlanır? En sevdiği film ne? Hayattaki en büyük tutkusu ne? Onu ne güldürür, ne üzer? Bu sorular, karşınızdakinin kim olduğunu anlamanızı sağlar. Belki ikiniz de aynı müzik grubunu seviyorsunuzdur veya ikiniz de kedilere aşıksınızdır. İşte bu ortak noktalar, aranızdaki bağı güçlendiren çimentodur.
- Onun Hikayesine Saygı Duyun: Travesti olmanın getirdiği zorlukları, yaşadığı ayrımcılıkları veya komik anıları sizinle paylaşırsa, onu can kulağıyla dinleyin. Empati kurun, anlamaya çalışın. “Aman boş ver” veya “Çok abartıyorsun” gibi cümleler kurmak yerine, “Bunu yaşadığın için çok üzüldüm” veya “Bu gerçekten çok zor olmalı” gibi destekleyici ifadeler kullanın. Onun deneyimlerini küçümsemeyin, çünkü o deneyimler onu bugünkü insan yapmıştır.
- Kendiniz Olun: En önemlisi de bu. Farklı görünmek, daha “havalı” veya daha “anlayışlı” biri gibi davranmak için kendinizi kasmayın. Samimiyet, en büyük afrodizyaktır. Kendi zaaflarınızı, komik anılarınızı, hayallerinizi de siz onunla paylaşın. İlişki, tek taraflı bir keşif süreci değildir. Karşılıklı bir paylaşımdır.
Sonuç: Mesele Tanışmak Değil, Anlaşmak
Günün sonunda, travestilerle tanışmak aslında yeni bir insanla tanışmaktan farksız. Sadece biraz daha fazla empati, biraz daha fazla saygı ve bolca açık fikirlilik gerektiriyor. Ön yargılarınızı kapının dışında bıraktığınızda, karşınızda sadece bir etiket değil, ruhu, hayalleri ve hikayesi olan bir insan bulacaksınız.
Belki harika bir dost, belki tutkulu bir aşık, belki de sadece hayatınıza bir geceliğine dokunup geçen ilham verici bir yabancı olacak. Sonucun ne olacağını kim bilebilir ki? Ama denemeye değmez mi?
Unutmayın, hayat farklılıklarla güzel. Ve İstanbul’un bu kaotik ama büyülü şehrinde, her köşe başında sizi bekleyen yeni bir hikaye, yeni bir macera ve yeni bir insan var. Yeter ki bakmayı ve görmeyi bilin.
Hadi bakalım, şimdi o telefonları bırakıp biraz da gerçek hayata karışma zamanı! Kim bilir, belki bir sonraki kahvenizi hayatınıza bambaşka bir pencere açacak o özel kişiyle içersiniz. Şansınız bol olsun