travesti masöz gamze istanbul

Travesti Masöz Gamze ile Sınırların Sonu: Bir İstanbul Terapisi

Meta Başlık: Travesti Masöz Gamze ile Sınırların Sonu: Gülümseten Bir Rahatlama Hikayesi
Meta Açıklama: İstanbul’un kaosundan kaçıp travesti masöz Gamze’nin sihirli ellerine sığındığım, hem kahkahalı hem de sınırları zorlayan o unutulmaz günü anlatıyorum.


Biliyorsunuz, İstanbul denilen bu devasa canavarın midesinde yaşıyoruz hepimiz. Sabah metrobüs sırası, öğlen patron dırdırı, akşam trafik çilesi derken insan bazen kendini robot sanmaya başlıyor. Geçen hafta tam da böyle bir moddaydım. Sırtım kaskatı, boynumda sanki üçüncü köprünün halatları gerilmiş gibi bir ağrı… “Bana bir şey lazım,” dedim kendi kendime. Ama öyle klasik spa merkezlerindeki o steril, ruhsuz, “Lütfen sessiz olunuz” tabelalı yerlerden bahsetmiyorum. Bana ruhu olan, sıcak, samimi ve enerjisiyle beni şu gri dünyadan koparacak bir deneyim lazımdı.

İşte tam o noktada aklıma o sihirli kelime öbeği düştü: Travesti masöz. Neden mi? Çünkü biz bizeyiz, biliyorum ki orada yargılama yok, orada kasıntı tavırlar yok, orada sadece saf enerji ve o meşhur “dobra” samimiyet var. Biraz araştırma, biraz sağdan soldan duyum derken rotayı Gamze’ye çevirdim. Nam-ı diğer “Sınırları Kaldıran Gamze”. İsmi bile insana bir merak salıyor, değil mi?

Bu yazı, sadece bir masaj anısı değil; önyargıların, stresin ve kasıntı kuralların kapıda bırakıldığı, bol kahkahalı ve pamuk gibi biten bir günün hikayesi. Çayınızı kahvenizi alın, başlıyoruz.

İstanbul’un Göbeğinde Bir Vaha: Gamze’nin Yeri

Randevuyu alırken telefondaki o şen şakrak ses zaten günümü aydınlatmıştı. “Ay hayatım bekleme yapma, gel hemen, o omuzlar taş olmuştur şimdi senin,” deyişi hâlâ kulağımda. Adrese vardığımda, İstanbul’un o gürültülü caddelerinden birinden içeri girip, bambaşka bir dünyaya adım attım.

Kapıyı açtığında Gamze, beklentimin de ötesinde bir enerjiyle karşıladı beni. Öyle yapmacık “Hoş geldiniz beyefendi” resmiyeti yok. Sanki 40 yıllık arkadaşız da askerden dönmüşüm gibi bir karşılama. “Gız gel, ay bu ne hal! Yüzün düşmüş, enerjin çekilmiş, seni bi kendine getirelim,” diyerek beni içeri aldı.

İçerisi mis gibi tütsü kokuyor, fonda hafiften insanı mayıştıran bir müzik… Ama asıl olay Gamze’nin kendisi. Travesti masöz arayışımda en önemli kriterim, karşımdaki insanın enerjisinin yüksek olmasıydı ve Gamze bu konuda adeta bir nükleer santral.

“Ayol O Sırt Ne Öyle, Beton mu Döktün?”

Masaj masasına uzandığımda, Gamze’nin ilk tepkisi kahkahayı basmak oldu. Ellerini sırtıma koyar koymaz, “Ayol sen ne yaptın kendine? Sırtına Esenyurt’taki kaçak katlar gibi beton mu döktün, bu sertlik ne?” dedi. Gülmekten gevşemeye başladım zaten o an.

İşte aradığım samimiyet buydu. Klasik masörlerin o sessiz, “Buranız biraz gergin” diyen sıkıcı tavrı yok. Gamze, hem kaslarımdaki düğümleri çözüyor hem de lafın belini kırıyor. Masaj yağıyla birlikte odaya yayılan lavanta kokusu bir yana, Gamze’nin esprileri bir yana…

“Bak hayatım,” dedi bir ara kulunçlarımdan birine parmağını bastırırken, “Bu düğüm patronunun düğümü, şu alttaki de kesin eski sevgilinin bıraktığı stres. Hepsini söküp atacağız bugün. Burası sınırların bittiği yer.”

Travesti Masöz Deneyiminin Farkı Nedir?

Pek çok arkadaşım soruyor, “Neden özellikle travesti masöz tercih ediyorsun?” diye. Cevabım çok net: Maskesiz olmak. Gamze gibi bir profesyonelle çalışırken, “Acaba vücudum nasıl görünüyor?”, “Acaba yanlış bir şey mi söyledim?” derdi olmuyor. Onlar hayatın her rengini görmüş, insanı insan olduğu için seven, yargılamayan, aksine her halinle seni kabul eden insanlar.

Gamze’nin elleri sadece kasları değil, ruhumdaki o kasılmayı da yoğuruyordu sanki. Güçlü, kendinden emin ama bir o kadar da şefkatli dokunuşlar… Bir kadın hassasiyetiyle yaklaşıp, gerektiğinde o güçlü kollarla en derin dokulara inebilmesi, bu işin sırrı sanırım.

Sınırların Sonu Derken Şaka Yapmıyormuş

Yazının başlığında “Sınırların Sonu” dedim ya, Gamze bunu laf olsun diye söylememiş. Ama hemen aklınıza fesat şeyler gelmesin (tamam, biraz gelebilir, sonuçta hepimiz insanız). Buradaki sınırsızlık, vücudun ve zihnin teslimiyetiyle ilgili.

Masajın ortalarına doğru, Gamze öyle bir noktaya baskı yaptı ki, bir an nefesim kesildi sandım. “Bırak kendini,” dedi fısıltıyla ama otoriter bir tonla. “Kaslarını sıkma, hayatı tutma, bırak gitsin.” O an fark ettim ki, sadece masaj masasında değil, hayatta da kendimi ne kadar sıktığımı… Sınırları kaldırmak demek, o kontrol manyaklığını bir kenara bırakıp, Gamze’nin usta ellerine güvenmek demekmiş.

Bir ara sohbet o kadar koyulaştı ki, masajın verdiği mayışıklıkla kendimi Gamze’ye dert yanarken buldum. İş yerindeki stresi, gelecek kaygısını… O ise hem dinliyor hem de arada patlattığı esprilerle, “Aman be canım, dünya varmış dedirtmek varken ne kasıyorsun, bak keyfine,” diyerek olayı yumuşatıyordu. Bir travesti masöz ile seansın en güzel yanı da bu bence; hem beden terapisi hem de bir nevi psikoterapi. Ama çok daha eğlencelisi!

Birkaç Anı ve Kahkaha Molası

Masaj sırasında Gamze, başından geçen komik olayları anlatmaya başladı. Bir müşterisinin masaj sırasında horlayarak uyuyakaldığını, adamı uyandırmak için şarkı söylemek zorunda kaldığını anlattığında gülmekten masadan düşüyordum az daha.

“Kız, adam bir horluyor, sanırsın vapur düdüğü! Ben de başladım ‘Uykusuz her gece’ şarkısını söylemeye, adam sıçrayarak uyandı,” diye anlatıyor, bir yandan da bacak kaslarımı gevşetiyor. O an anladım ki, Gamze işini severek yapıyor. İnsanlara dokunmayı, onları rahatlatmayı ve yüzlerini güldürmeyi seviyor.

Bu samimiyet, yapay zeka ile yazılmış ruhsuz metinlerde bulamayacağınız, Google aramalarında karşınıza çıkan o soğuk ilanlarda hissedemeyeceğiniz bir şey. Bu, İstanbul’un arka sokaklarında parlayan gerçek bir insan hikayesi.

Final: Pamuk Gibi Bir Çıkış

Seansın nasıl bittiğini anlamadım bile. O kaskatı giren adam, yerini bulutların üzerinde yürüyen birine bırakmıştı. Gamze, seans sonunda bana bir bardak bitki çayı ikram etti. “Nasıl, sınırları kaldırdık mı?” diye göz kırptı.

“Valla Gamze,” dedim, “Sınır falan kalmadı, şu an haritadan silinmiş bir ülke gibiyim, o kadar rahatım.”

Çıkarken bana sıkıca sarıldı. O parfüm kokusu, o sıcaklık ve o “Yine gel, özletme kendini” deyişi… Sadece iyi bir masaj hizmeti almamıştım, aynı zamanda kendimi özel hissettiğim, değerli hissettiğim bir iki saat geçirmiştim.

Neden Siz de Denemelisiniz?

Eğer siz de İstanbul’da yaşıyorsanız ve hayatın yükü omuzlarınıza bindiyse, standartların dışına çıkmaktan korkmayın. Bir travesti masöz deneyimi, sadece fiziksel bir rahatlama değil, aynı zamanda sosyal bir deneyimdir. Önyargılarınızı kapıda bırakıp içeri girdiğinizde, karşılaşacağınız sıcaklık ve profesyonellik sizi şaşırtabilir.

Gamze (ve onun gibi işini aşkla yapan diğer arkadaşlar), bu şehrin gizli kahramanları bence. İnsanların stresini alıp, yerine neşe ve huzur enjekte ediyorlar. Hem de bunu o eşsiz mizah anlayışları ve samimiyetleriyle yapıyorlar.

Şimdi bu yazıyı okurken “Acaba?” dediğinizi duyar gibiyim. Demeyin. Arayın, gidin ve o sınırların nasıl kalktığını, stresin nasıl buhar olup uçtuğunu kendi bedeninizde hissedin. Hayat, sürekli ciddi ve gergin olmak için çok kısa. Arada bir gevşemek, gülmek ve şımartılmak herkesin hakkı.

Ben Gamze ile sınırların sonunu gördüm ve size yemin ederim, manzara harika!


Bir Sonraki Yazıda Görüşmek Üzere!
Umarım bu samimi anı, yüzünüzde bir tebessüm oluşturmuştur. İstanbul maceralarım ve yeni keşiflerimle blogumda olmaya devam edeceğim. Kendinize iyi bakın, ve en önemlisi, kaslarınızı sıkmayın!

Scroll to Top