Selam canlarım ben Şişli’nin gülü, gecelerin bülbülü, nam-ı diğer Şişli travesti Aysun ! Nasılsınız bakalım? Umarım keyifler gıcır, moraller en üst seviyededir. Benim nasıl mı? Sormayın, yine bir koşuşturmaca, yine bir curcuna. Ama şikayetçi miyim? Asla! Bu hayatı seviyoruz kızlar, her anıyla, her rengiyle…
Bugün sizlerle biraz dertleşelim, biraz da gülelim istedim. Oturdum şöyle Boğaz’a karşı (gerçi benim pencerem karşı apartmana bakıyor ama hayal kurmak bedava şekerim), elime aldım kahvemi, dedim ki “Aysun kızım, şu İstanbul’un travesti alemini bir masaya yatıralım.” Ama öyle sıkıcı, analiz kasar gibi değil ha! Tamamen biz bize, kahve falı bakar gibi, biraz dedikodulu, bol kahkahalı bir sohbet olsun bu. Sonuçta, bu camianın tozunu yutmuş, Şişli travesti Aysun olarak anılır olmuş biri olarak söyleyecek iki çift lafım var elbet.
Kolay İçerik
İstanbul: Her Köşesi Ayrı Bir Dünya, Her Semti Ayrı Bir Diva
Ah be İstanbul! Sen ne büyülü, ne karmaşık bir kadınsın… Tıpkı bizim gibi. Bir anında dünyanın en mutlu insanı yaparsın, bir anında da “Yeter be!” dedirtip valizi toplatırsın. Bu şehrin her semtinin kendine has bir ruhu, bir kimliği var. Taksicisi farklı, esnafı farklı, kedisi bile farklı! E, bizim camiamızın insanı farklı olmaz mı? Tabii ki olur! İstanbul travesti haritasını bir açalım bakalım önümüze, nerelerde kimler var, kimler ne yapar?
Şişli: Kalbin Attığı Yer, Benim Krallığım
Önce torpil geçip kendi mahallemden başlamak istiyorum, müsaadenizle. Şişli… Burası benim için sadece bir semt değil, bir yuva. Şişli travesti Aysun diye boşuna dememişler. Mecidiyeköy’ün o bitmek bilmeyen insan seli, Osmanbey’in kumaşçıları, Kurtuluş’un o eski İstanbul kokan sokakları… Hepsi benim bir parçam.
Şişli’nin travestisi bir başkadır canım. Bir kere, hayatın tam merkezindedir. Ne istediğini bilir, ayakları yere sağlam basar. Gündüz işinde gücündedir, akşam olunca ise şehrin ışıklarına karışır. Biz burada hem komşuyuz, hem arkadaşız, hem de birbirimizin akıl hocasıyız. Market sırasında “Aysuncum, dün gece yine döktürmüşsün” diyen teyzeden, “Abla bir sigaran var mı?” diyen delikanlıya kadar herkesle bir bağımız var.
Burada hayat hızlıdır. Bir bakmışsın en şık topuklularınla Nişantaşı’nda bir kafede kahve içiyorsun, bir bakmışsın Cevahir’in önündeki mitingde slogan atıyorsun. Şişli kızı pratik zekalıdır. Metro arızalandığında alternatif güzergahı anında çizer, pazardan en taze domatesi kapmayı bilir, aynı zamanda en son çıkan makyaj trendlerini de anında uygular. Bizim için hayat, o metrobüs kalabalığında kendine yer bulmak kadar zor ama bir o kadar da zafer dolu! Şişli travesti Aysun olarak diyebilirim ki, biz bu şehrin temposuna ayak uyduran, güçlü kadınlarız.
Beyoğlu: Tarihin ve Eğlencenin Nostaljik Ruhu
Ah Beyoğlu, ah! İstiklal Caddesi… O tarihi binalar, o tramvay… Sanki her taşın altından bir anı, bir hikaye fışkıracak gibi. Beyoğlu travestisi, biraz daha bohem, biraz daha sanatçı ruhludur. Onları Tünel’in oralarda bir plakçıda eski bir albümü karıştırırken ya da Asmalımescit’in ara sokaklarında bir caz bara girerken görebilirsiniz.
Beyoğlu’nun atmosferi farklıdır. Daha bir nostalji, daha bir “eski zaman yıldızı” havası vardır. Makyajları daha dramatik, kıyafetleri daha teatral olabilir. Onlar için hayat bir sahnedir ve her gün yeni bir perdedir. Cihangir’de bir kafede saatlerce oturup kitap okuyabilir, sonra birden Nevizade’nin kalabalığına karışıp felekten bir gece çalabilirler.
Buradaki dostluklar da o eski Türk filmleri gibidir. Bol kahkahalı, biraz gözyaşlı ama hep samimi. Birbirlerinin dertlerini dinler, birbirlerine omuz verirler. Beyoğlu travestisi, şehrin kültürel nabzını tutar. Yeni açılan bir sergiyi de, underground bir tiyatro oyununu da ilk onlardan duyarsınız. Onlar İstanbul’un sanatçı ruhlu, naif ama bir o kadar da güçlü divasıdır. Şişli travesti Aysun olarak onlara olan saygım sonsuz, o entelektüel havalarına bayılıyorum!
Kadıköy: Anadolu Yakası’nın Özgür ve Asi Kızı
Haydi atlayalım vapura, geçelim karşıya! Kadıköy… Anadolu Yakası’nın kalesi, özgürlüğün ve alternatif kültürün başkenti. Kadıköy travestisi, kalıplara sığmayı reddeden, asi ve özgün bir ruha sahiptir. Onu piercing’leriyle, rengarenk saçlarıyla, yırtık kotu ve postallarıyla Moda sahilinde çekirdek çitlerken de görebilirsiniz, Bahariye’de bir eylemin en ön safında slogan atarken de.
Kadıköy kızı rahattır. “Elalem ne der?” diye düşünmez. Kendi doğrusunu yaşar, kendi tarzını yaratır. Belki topuklu ayakkabı yerine Converse giyer ama o yürüyüşündeki özgüven, bin tane stiletto’ya bedeldir. Onlar için önemli olan marka değil, ruhtur. İkinci el dükkanlarından aldıkları bir ceketi öyle bir kombinlerler ki, sanırsın Paris moda haftasından fırlamış!
Buradaki ortam daha bir komün hayatı gibidir. Herkes birbirini tanır, herkes birbirine destek olur. Bir barda tanışıp on dakika sonra kırk yıllık dost gibi olabilirsin. Kadıköy travestisi, politikayla ilgilidir, dünyaya duyarlıdır. Hayvan hakları yürüyüşünde de onları görürsünüz, kadın hakları eyleminde de. Onlar bu şehrin vicdanı, cesur ve aktivist yüzüdür. Arada bir “Aysun abla, sen de gel bizimle, şu kapitalist düzene bir dur diyelim” diye takılırlar, ben de “Kızlar, ben önce şu kirayı bir ödeyeyim, sonra devrim yaparız” derim, güleriz.
Bir Travestinin Gözünden İstanbul’da Hayatta Kalma Sanatı
Tabii ki bu hayat her zaman güllük gülistanlık değil, bunu en iyi bilenlerdenim. İstanbul gibi bir metropolde kadın olmak zaten zorken, trans kadın olmak on kat daha zor. Ama biz ne yapıyoruz? Yılmıyoruz! Çünkü biz bu şehrin en dayanıklı çiçekleriyiz. Betonun arasından bile filizlenmeyi başarırız. İşte size Şişli travesti Aysun patentli, İstanbul’da hayatta kalma rehberi:
1. Radar Sistemi Geliştirin: Canım benim, İstanbul’da yürürken gözün dört bir yanda olacak. Hem de ne dört, sekiz! Arkandan gelen ayak sesini, karşıdan gelenin bakışını, yanından geçen arabanın yavaşlamasını… Hepsini saniyesinde analiz etme yeteneği kazanıyorsun. Bu, zamanla gelişen bir süper güç gibi bir şey. Sherlock Holmes halt etmiş yanımızda!
2. Hazırcevaplık Sanatında Ustalaşın: Laf atana, ters bakana anında kapak gibi bir cevap yapıştırmak, bizim milli sporumuz. Ama bu cevap zekice ve esprili olmalı. Karşıdakini mat ederken kalitesizleşmemek önemli. Mesela yolda yürürken laf atan birine dönüp “Canım, bu enerjiyle maratona katılsan madalya alırdın, boşa harcama” demek gibi. Hem komik, hem de mesaj yerine ulaşıyor.
3. Kendi Güvenli Alanlarını Yarat: Herkesin kendini güvende hissettiği yerler vardır. Bu, her zaman gittiğin kuaförün olabilir, her sabah selamlaştığın bakkal amca olabilir, ya da bizim gibi kızlarla buluştuğun o küçük kafe olabilir. Bu güvenli limanlar, fırtınalı günlerde sığındığımız yerlerdir. Benim için mesela, Şişli’deki mahalle berberim Ahmet Abi’nin dükkanı öyledir. Gider bir çayını içer, memleketten konuşuruz. O bana “Aysun kardeş”, ben ona “Ahmet Abi” derim. İşte bu küçücük anlar insana güç verir.
4. Mizahı Kalkan Olarak Kullan: Gülmek en iyi ilaçtır derler ya, yalan değil. Başımıza gelen en absürt, en sinir bozucu olayları bile aramızda birer komedi filmine çeviririz. Birbirimize anlatır, kahkahalarla güleriz. O an yaşanan acı, o kahkahaların arasında buharlaşıp uçar gider. Eğer gülecek gücü kendinde bulabiliyorsan, kimse seni yıkamaz şekerim.
5. Dayanışma Yaşatır: Ve en önemlisi… Yalnız olmadığını bilmek. Bir telefon uzağında dertleşebileceğin, “Koş kız, başım dertte!” dediğinde beş dakikada kapına damlayacak dostlarının olduğunu bilmek. Biz birbirimizin ailesiyiz. Kan bağıyla değil, can bağıyla kurulmuş bir aileyiz. Birimizin topuklusu kırılsa, diğerimiz omuz verir. Birimizin kalbi kırılsa, hep birlikte onarırız. İşte bu yüzden ayaktayız, bu yüzden güçlüyüz. Şişli travesti Aysun olmamın en sevdiğim yanı da bu, kocaman bir aileye sahip olmak.
Işığımızla Parlamaya Devam!
Laf lafı açtı yine destan yazdım. Ama ne yapayım, konu biz olunca susamıyorum. İstanbul, tüm zorluklarına rağmen bizim evimiz. Bu şehrin sokakları, bizim podyumumuz. Biz bu şehrin rengiyiz, neşesiyiz, isyanıyız. Bazen hüzünlüyüz, bazen kahkahalarla gülüyoruz ama her zaman dimdik ayaktayız.
Unutmayın, her birimiz ayrı birer yıldızız. Kimi Şişli’nin parlak ışıklarında, kimi Beyoğlu’nun bohem gecelerinde, kimi Kadıköy’ün asi ruhunda parlıyor. Ama hepimiz aynı gökyüzünün altındayız. Işığımızı kimsenin söndürmesine izin vermeyin. Birbirimize tutunalım, birbirimizden güç alalım.
Ben, Şişli travesti Aysun, bu şehrin sokaklarında topuklularımın sesini duyurmaya, kahkahalarımla etrafıma neşe saçmaya devam edeceğim. Siz de kendi semtlerinizde, kendi hayatlarınızda parlamaya devam edin.
Hepinize kocaman öpücükler, sevgi dolu kucaklar yolluyorum. Kendinize çok iyi bakın, çünkü siz çok değerlisiniz. Başka bir yazıda görüşmek üzere, hoşça kalın!
Etiketler: şişli travesti aysun, istanbul travesti, şişli travesti, trans kadın, istanbul, beyoğlu, kadıköy, lgbti, blog, kişisel blog, trans hayatlar
Başlık: Şişli Travesti Aysun’dan İnciler: İstanbul’un Gökkuşağı Sokakları
Meta Açıklama: Şişli travesti Aysun, İstanbul’un travesti community’sini kendi esprili ve samimi diliyle yorumluyor. Şişli, Beyoğlu ve Kadıköy’deki hayatlara içeriden bir bakış.

