Bahçelievler Travesti Kızlarının Aşk ve Macera Dolu Dünyası

Harika bir fincan kahve eşliğinde, klavyemin başına geçip İstanbul’un kalabalık ama bir o kadar da kendine has semti Bahçelievler’in aşk ve flört koridorlarında bir gezintiye çıkalım mı? Konumuz, semtin en renkli, en cesur ve en güzel çiçekleri: Bahçelievler travesti kızlarının kalp çarpıntıları, flört maceraları ve o meşhur “doğru adamı” bulma serüvenleri.

Şimdi dürüst olalım, aşkı aramak her yerde zor. Ama bir de işin içine İstanbul’un bitmek bilmeyen trafiği, metrobüs kalabalığı ve Bahçelievler’in kendine has dinamikleri girince, durum adeta bir hayatta kalma oyununa dönüşebiliyor. Hele ki kalbinizle aklınız arasında mekik dokuyan bir travestiyseniz, bu oyunun seviyeleri biraz daha çetrefilli hale geliyor. Ama biz zorlukları severiz, değil mi kızlar?

Bu yazıda, Bahçelievler’in dar sokaklarından geniş caddelerine, online flört uygulamalarının sahte profillerinden gerçek hayattaki o “acaba mı?” dedirten bakışmalara kadar uzanan bir yolculuğa çıkacağız. Biraz güleceğiz, biraz “aynen ya!” diyeceğiz, belki biraz da hüzünleneceğiz ama en önemlisi, yalnız olmadığımızı göreceğiz. Hazırsanız, Bahçelievler’de aşk dedikodularının en derinine dalıyoruz!

Bahçelievler’de Aşk Nerede Aranır? Bir Hayatta Kalma Rehberi

İstanbul’un her semtinin bir ruhu, bir karakteri vardır. Bahçelievler ise tam bir arapsaçı. Bir yanda sakin, ailelerin oturduğu huzurlu sokaklar, diğer yanda ise gece gündüz hareketin bitmediği, cıvıl cıvıl caddeler. Peki, Bahçelievler travesti kızları olarak biz, bu karmaşanın içinde ruh eşimizi nerede arayacağız?

Kafe Köşeleri ve “O Bakış” Anları

İlk durak, tabii ki kafeler. Şirinevler Meydanı’na yakın ya da Haznedar’ın ara sokaklarındaki o butik kafeler… Hepimizin bir favorisi var, değil mi? Hani o, saatlerce oturup hem gelen geçeni izlediğimiz hem de laptopumuzu açıp “çok meşgulüm” imajı çizdiğimiz yerler. İşte tam o anda, karşı masadan gelen bir bakış… Önce bir “bana mı bakıyor?” şüphesi, sonra hafif bir gülümseme. Bu o an! Flörtün başlangıç düdüğü çaldı.

Ama durun, hemen heyecanlanmayın. Bu bakışların da türleri var. “Sadece merak ettim” bakışı, “seni bir yerden tanıyor muyum?” bakışı ve tabii ki o en tehlikelisi, “arkadaşıma seni gösteriyordum” bakışı. Bizim aradığımız ise “seninle bir kahve içmek için tüm metrobüs çilesini çekerim” bakışı. İşte bu bakışı yakaladığınızda, bilin ki doğru yoldasınız. Bahçelievler’in gürültüsü içinde o sessiz sinyali çözmek, adeta bir sanattır.

Online Flört Uygulamaları: Bahçelievler Edisyonu

Gelelim modern zamanların aşk pazarına: flört uygulamaları. Profilinizi hazırlarken en güzel fotoğraflarınızı seçer, en esprili biyografiyi yazarsınız. “Bahçelievler’de yaşayan, hayatın tadını çıkaran, biraz deli biraz dolu bir kız” imajı çizilir. Ve sonra… Eşleşmeler gelmeye başlar.

İşte bu noktada Bahçelievler’in coğrafi konumu devreye giriyor. Eşleştiğiniz kişi ya Avcılar’dan çıkar ya da Beylikdüzü’nden. İlk mesajlaşmalar harikadır. Espriler havada uçuşur, ortak noktalar bulunur. Tam “bu iş olacak galiba” derken o meşhur soru gelir: “Nerede oturuyorsun?” “Bahçelievler” cevabını verdiğiniz an, karşı tarafın beynindeki metrobüs haritası belirir. O an bir sessizlik olur. Sanki dünyanın öbür ucunda yaşıyormuşsunuz gibi bir tepkiyle karşılaşırsınız. Sanki Bahçelievler, Mordor’a giden gizli bir geçitmiş gibi… “Uzakmış ya…” cümlesiyle biten nice potansiyel aşk hikayesi, metrobüs duraklarında son bulur.

Bir de profillerdeki “sürprizler” var tabii. Fotoğrafta Brad Pitt, buluşmada ise… Neyse, o konuya hiç girmeyelim. Özellikle biz Bahçelievler travesti kızları için bu durum daha da karmaşık. Profilde “açık fikirliyim” yazanların, iki mesaj sonra en mahrem soruları sormaya başlaması mı dersiniz, yoksa “gizlilik önemli” diyerek yüzünü asla göstermeyen gizemli beyler mi… Online flört, sabır ve mizah anlayışı gerektiren bir maraton.

İlk Buluşma: Beklentiler vs. Gerçekler

Diyelim ki tüm engelleri aştınız. Bakışmalar sonuç verdi ya da online’da metrobüse meydan okuyacak kadar cesur birini buldunuz. Sıra geldi ilk buluşmaya. Mekan seçimi kritiktir. Çok kalabalık olmasın, rahat konuşabilelim. Ama çok da tenha olmasın, ne olur ne olmaz. Bahçelievler’de bu dengeyi tutturmak zordur. Genellikle Yayla’daki sakin bir kafe ya da AVM’deki bir kahve zinciri tercih edilir.

Saatlerce hazırlanırsınız. Makyajınız, saçınız, kıyafetiniz… Her detay kusursuz olmalıdır. Yolda yürürken kendinizi Sex and the City’nin Carrie Bradshaw‘u gibi hissedersiniz. Ama sonra Bahçelievler’in kaldırımları size gerçeği hatırlatır. O topuklu ayakkabılarla Arnavut kaldırımlarında yürümek, adeta bir cambazlıktır.

Buluşma anı… Kalbiniz yerinden çıkacak gibi atar. Karşınızdaki kişi, fotoğraflarından daha mı iyi, yoksa tam bir hayal kırıklığı mı? Konuşma başlar. Klasik “ne iş yapıyorsun, nerelisin” faslı geçildikten sonra, sıra gelir daha derin konulara. İşte bu noktada, bir travesti olarak duvarlarınızla karşılaşırsınız.

“Ailen biliyor mu?”
“Zor olmuyor mu?”
“Ameliyat oldun mu?”

Sanki bir iş görüşmesindeymişsiniz gibi, hayatınızın en kişisel detayları masaya yatırılır. Oysa siz sadece onun en sevdiği filmi ya da bir pazar sabahı ne yapmaktan hoşlandığını merak ediyorsunuzdur. Bu anlarda sabırlı olmak, karşınızdakinin merakını (ya da yersiz cüretini) anlayışla karşılamak gerekir. Ama bazen de içimizden bir ses “sana ne kardeşim!” diye bağırmak ister. İşte o sesi susturup nazikçe gülümsemek, bizim süper gücümüzdür.

İlişkinin Evreleri: Bir Bahçelievler Komedisi

Harika bir ilk buluşma geçirdiniz. İkinci, üçüncü buluşmalar derken, kendinizi bir ilişkinin içinde buldunuz. Tebrikler! Şimdi asıl macera başlıyor.

“Nerede Takılalım?” Sorunsalı

İlişkinin ilk haftaları genellikle dışarıda geçer. Ama bir süre sonra “bize gidelim” teklifi kaçınılmaz olur. İşte bu noktada Bahçelievler travesti kızı için yeni bir sınav başlar. Eğer sevgiliniz ailesiyle yaşıyorsa (ki İstanbul’da oldukça yaygın bir durum), eve gitmek bir operasyon planı gerektirir. Annesi evde mi, babası ne zaman gelir, odasına sessizce nasıl sızılır… Adeta bir James Bond filmi!

Sizin evinize gelmesi ise daha rahat bir seçenektir. Ama bu da kendi içinde komik durumlar yaratabilir. Mesela, evdeki peruk kafaları, makyaj malzemeleri yığını ya da gardıroptan taşan topuklu ayakkabılar… Sevgilinizin bu “kız dünyasına” adaptasyonu, ilişkinizin geleceği hakkında önemli ipuçları verir. Eğer makyaj süngerlerinizi garip bir nesne gibi inceliyorsa, dikkat! Ama eğer “bu fondöten sana çok yakışmış” diyebiliyorsa, onu asla bırakmayın!

Arkadaşlarla Tanışma: Geçit Töreni

Her ilişkinin dönüm noktalarından biri de arkadaşlarla tanışma faslıdır. Önce sizin arkadaşlarınızla tanışır. Sizin “kız kardeşleriniz”, onu bir taramadan geçirir. Her hareketi, her sözü analiz edilir. Bakışları, gülüşü, size nasıl davrandığı… Adeta bir jüri önündedir. Bu sınavı geçerse, büyük bir alkışı hak eder.

Sonra sıra onun arkadaşlarına gelir. İşte burası, en gergin anlardan biridir. “Arkadaşlarım çok iyidir, hiç sorun çıkarmazlar” dese bile, içten içe o endişeyi hissedersiniz. Ortama girdiğinizde, tüm gözler size döner. Fısıldaşmalar, meraklı bakışlar… O an, kendinize olan güveninizle dimdik durmanız gerekir. Esprili bir cevap, sıcak bir gülümseme, çoğu zaman buzları eritmeye yeter. Unutmayın, sizin enerjiniz ve özgüveniniz, insanların size nasıl yaklaşacağını belirler. Eğer siz kendinizle barışıksanız, en önyargılı kişi bile bir süre sonra gardını düşürecektir. Bahçelievler’de yaşayan bir travesti olarak zaten çelik gibi sinirlere sahipsiniz, bu da ne ki!

Ayrılık da Sevdaya Dahil mi?

Her aşk hikayesi mutlu sonla bitmeyebilir. Bazen yollar ayrılır. Ayrılık acısı evrenseldir. Ama bizim hikayemizde, bu acının üstüne bir de “acaba trans olduğum için mi?” sorusu eklenir. Kendi kendimizi yer bitiririz. “Yeterince kadınsı değil miydim?”, “Onu korkuttum mu?”, “Belki de başkasını buldu…”

Bu soruların içinde boğulmak yerine, durup bir nefes almak gerekir. Evet, belki de trans kimliğiniz bir rol oynamıştır. Belki karşınızdaki kişi, toplum baskısına dayanamayacak kadar zayıftı. Ya da belki de, sadece sizden elektrik alamamıştır. Tıpkı herhangi iki insan arasında olabileceği gibi.

Her biten ilişki, bir sonraki için bir derstir. Hangi hataları yaptığınızı, bir sonraki ilişkide ne istediğinizi daha iyi anlarsınız. Bahçelievler sokaklarında ağlayarak yürüdüğünüz o gece, aslında daha güçlü bir siz yaratıyordur. Unutmayın, her hayal kırıklığı, sizi ruh eşinize bir adım daha yaklaştırır. Hem kim bilir, belki de o ruh eşi, tam da köşedeki fırından sıcak simit alıyordur.

Aşk Her Yerde Aşktır, Bahçelievler’de Biraz Daha Maceralı!

Bahçelievler’de bir travesti olarak aşkı aramak, evet, zorlu bir yolculuk. Metrobüs çilesi, önyargılar, “uzakmış ya” diyenler, yersiz sorular… Liste uzayıp gider. Ama bu yolculuk aynı zamanda komik, öğretici ve inanılmaz anılarla dolu.

Önemli olan, bu süreçte kendinize olan sevginizi ve saygınızı kaybetmemek. Kendinizle barışık olmak, mizah duygunuzu canlı tutmak ve en önemlisi, umudunuzu asla yitirmemek. Çünkü aşk, en beklemediğiniz anda, belki de Soğanlı’da bir dolmuş beklerken ya da Kocasinan’daki bir markette kasiyerle şakalaşırken karşınıza çıkabilir.

Biz, Bahçelievler travesti kızları, güçlüyüz. Güzelliğimiz, cesaretimiz ve neşemizle bu semtin sokaklarına renk katıyoruz. Aşkı ararken yaşadığımız her macera, bizi biz yapan hikayenin bir parçası. O yüzden başınızı dik tutun, en güzel gülümsemenizi takının ve Bahçelievler’in aşk dolu (ya da macera dolu) sokaklarında yürümeye devam edin.

Unutmayın, aradığınız o büyük aşk, belki de bir metrobüs yolculuğu kadar yakınınızdadır. Yeter ki doğru durakta inin